Kendinizi tanıtabilir misiniz? Siz kimsiniz?
İsmim Yusuf doğan. 2007 yılında Kocaeli’ye edebiyat okumaya geldim. Daha sonra Malatya’da İnönü Üniversitesi’nde edebiyat bölümünde yüksek lisans yaptım. 2013’te ise Kocaeli’de doktora yaptım, 2018 itibariyle ise akademik kariyeri bir kenara koyup sahaf dükkânı açmaya karar verdim. Şu anda Melal Sahaf isimli bir dükkânım var.
Devamlı edebiyatla uğraşmışsınız, ister istemez akla şu soru geliyor? Kitapla ilişkiniz nedir?
Kitapla olan ilişkim aslında üniversite öncesi yıllara da dayanıyor. Ben lise yıllarında da çok ciddi anlamda okuyordum, özellikle de dünya klasiklerini lise yıllarında bitirmiştim. O zaman da bir okuma merakım vardı, o yüzden de edebiyat bölümünü istiyordum. Edebiyat bölümünü kazandıktan sonra bu okuma isteği daha da fazla arttı. Okul sonrasında, dükkânı açtıktan sonra bu sefer kitapla olan ilişkim farklı bir boyuta geçti.
Yani bir geçinme kaygısı var sonuçta değil mi?
Geçim derdine de dönüştü, tabi dükkânın bizim için en büyük olayı okuyucunun da bizim bilgiyi tamamlıyor oluşu. Biz ne kadar bilgi veriyor konumda olsak da edebiyat dediğimiz, kitap dediğimiz alan çok geniş bir alan ve o yüzden okuyucunun sorduğu, anlattığı, söylediği bir kitap da bu bilgi birikimini artırıyor. Bu sayede kitapla ilişkimiz, bilgi de kartopu gibi artıyor. Birisi olmayan ya da bilmediğim bir kitabı sorunca, ben de doğal olarak öğreniyorum. Bu kez yeni bir öğrenme süreci başlıyor, işte okuyucu ile sahaf arasındaki diyalektik ilişki budur.
Kitapla ilişkinizde bir kilometre taşı diyebileceğiniz olay var mı? Orhan Pamuk'un Yeni Hayat kitabının başlangıç cümlesine atıfla: Bir kitap okudunuz ve hayatınız değişti mi?
Lise döneminde dönem ödevi vardı, hatırlayanlar vardır. Ben Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedeli kitabını almıştım. Klasikleri o dönemde bitirdim. Bana göre okumanın temeli klasiklerdir, bu çok net. Bunları okumadan, üstüne bir şey ekleyemeyiz. İyi bir okuyucu olmanın ilk şartı budur, klasikleri okumaktır. Çünkü bunlar sadece edebi anlam taşımıyor, klasikleri okuduğunuz zaman o dönemin tarihini, kültürünü, işte siyasi yapısını anlıyorsunuz.
Peki sahaf açmaya nasıl karar verdiniz?
Öğrencilik yıllarımdan beri sahaf geziyorum. O yıllardan beri kendime de kütüphane yapıyordum, kitap topluyordum. Şimdi doktora bittikten sonra Türkiye’de maalesef Türkiye’deki kadrolaşma yüzünden, kadro bulamadığım için geçinmek için bir şeyler yapmak zorundaydım. O zaman sahaf dükkânı açmaya karar verdim.
Kocaeli’de sahaf olmanın zorlukları ve kolaylıkları nedir?
Bugün Kocaeli’de en büyük avantaj, Kocaeli genelini toplasanız 10’dan fazla kitapçı çıkmaz. Öyle düşünüyorum, kolay tarafı buydu. Çok fazla rekabet yok. Zor tarafı Kocaeli’de kitap bulmak güç çünkü Kocaeli çok eski ailelerin oturduğu, bu konuda kültürü gelişmiş ailelerin olduğu bir yer değil. Aileler yerleşik değil, öyle bir kuşak burada yok. Burası bir sanayi kenti, çok fazla göç alıyor. Bu sınıfın okumaya çok zamanı yok, mecburen çalışmak zorundalar birikimleri kuşaklar arası aktarılamıyor, Kocaeli’de iyi kütüphanelere denk gelmek zor. İstanbul’daki gibi 100 yıllık kütüphaneye denk gelemiyorsunuz. Kocaeli’nin sahaf olmanın dezavantajlarının en büyüğü kitap bulmanın zorluğu. Sıfır kitap satan biri siparişini verir, yayınevinden sürekli aynı kitaptan gelir. Bizimkisi öyle bir şey değil, devamlı kitap peşinde koşmamız gerekiyor, aramaya dayalı bir iş bizimkisi. Aslında samanlıkta iğne aramak gibi bir şey, bunun için de sürekli peşinde olmanız gerekiyor. Tabi okuyucunun da mutlu olması için sürekli kitap getirmeniz gerekli. İşte felsefe bölümünde bu hafta 100 kitap varsa haftaya 20 kitap daha eklemelisiniz ki buraya felsefe için gelen okuyucu aynı kitapları görmemesi lazım tekrar tekrar gelebilmesi için. Farklı şehirlerden takviye yapıyorum buraya. Çevre illerden, farklı illerden alıyorum kitapları.
Sahaf kültürüne yakın biri olarak bana göre okur türleri vardır. Okul kitapları arayanlar, bir tanesi hafif ve popüler kitapları ucuza arar ve bir de eşelenmeyi sevenler vardır. Sizin için de böyle okur tiplemeleri var mıdır?
Birçok müşteri tipi var, bizim istediğimiz müşteri tipi eşelenmeyi seven müşteri. Hani kapıdan şu kitap var mı deyip yok deyince de arkasını dönüp giden müşteriyi pek sevmeyiz. Bir de şimdi sahaf farklı, 2. el kitap satan farklı. Bizde nadir kitaplar, koleksiyon kitaplar var. Okuyucu da buna göre geliyor veya bunu bilen insan burada saatlerce dolaşıyor. Belki doğrudan o an aradığı bir şey yok ama burada dolaşırken gözüne farklı kitaplar takılıyor, dolaşırken yeni şeyler keşfediyor. Ama bir kitap sorup arkasını dönenler yeni kitap keşfedemez burada. Belki girse baksa bir sürü farklı kitaplar çıkacak buradan.
Sahaf diyebilmemiz için belirli kriterler şart. Bence öncelikle Osmanlıcayı bilmesi gerekli, eski metinleri okuyabilmesi gerekli. Eline gelenin kıymetini başka nasıl anlayabilir ki? Ve en aşağı bir Avrupa dilini okuyabilmesi gerekli. Ben sahafım diyebilmesi için bir kitabın değerini kavrayabilecek kabiliyetleri olmalı.
Kocaeli halkının sahaflarla kurduğu ilişkiden memnun musunuz?
Kocaeli’de ümitvar olamıyorum, insanların kafasında sahaf fikri hala çok farklı. Sahaf deyince akıllarında canlanan tek şey çok çok ucuza kitap bulabilecekleri yer olarak düşünüyorlar tamam evet sahaf olarak uygun fiyatlarla satıyoruz ama biz de kitapları bedava almıyoruz, her şeyi de çok ucuza satmak zorunda değiliz. Buradaki okuyucu kitlesinin beklentisi bu. Kocaelili okur sahaf kültürünü tam bilmiyor, İstanbul’da bodrumlarda ya da 5. kattaki sahafın yerini bilir. Burada 10 metrelik yere gelmekten erinen insanlar var, kitap sorup dükkâna gelemeyenler var. Kültür tüketmeye henüz alışık değiller. Burada öncelikle sahaf nedir bu kavramı oturtmamız gerekli.
Kitap fuarı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Nasipse bu yıl da fuara katılacağım, bence faydalı bir etkinlik. En azından sahaflar ücretsiz katılıyor, düşük bütçelerle dükkânları ayakta tutanlar açısından bize katkı oluyor. Aynı zamanda fuar sayesinde birçok farklı yazarın şehre gelmesi dönemli okur ve yazar arasında. Öğrenciliğimde de burada olduğum için kitap fuarına çok gittim.
Peki elinizde nadir kitaplar var mı?
Mesela Çalıkuşu’nun ilk baskısı var elimde, Mecelle’nin Osmanlıca baskısı var. Eğitimle ilgili, divanlarla ilgili Osmanlıca, Farsça çok eser var. İmzalı ve ilk baskı çok edebi eser topladım, onlar da alıcısını bekliyor. Bir odamız sadece bu tür eserlere ayrılmış durumda.
Sohbetimizi bitirirken Kocaeli’deki okurlara ne söyleyebilirsiniz?
Güzel bir ülkede yaşamak istiyorsak daha fazla kitap okumalıyız. Atatürk savaş döneminde dahi okumuş, hiç bırakmamış. Dışarıda nasıl insanlar görmek istiyoruz? Yere çöp atan, hayvanlara ve insanlara karşı kaba insanlar mı görmek istiyoruz? Yoksa insanlara saygı gösteren, doğaya saygı gösteren insanlar mı? İkincisiyse yolu bunun yolu kitap okumaktan geçiyor. Bence kitap okumak insanı nazikleştirir bu önemlidir.
Melal Sahaf nerede?
Endüstri Meslek Lisesi’nin yan tarafındaki otoparkla, Devlet Hastanesi’ne dönen yolun hemen birleştiği noktada, kolayca bulabilirsiniz.
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Şerafettin Ergül - Yusuf hocamızı öğrencilik yıllarından tanırım; kitap tutkunu bir beyefendi kendisi; meslektaşım olarak daha fazla sevdim kendisini; sağlam karakterli, örnek insan; mesleğimizi sevdirmeyi başarırsak yeni gençler bu kervana katılırlar ise kent kültürüne olumlu etkiler oluşturabilir. Hayırlı kazançlar diliyorum meslektaşıma.
Kitapkeyfim #KitapHamalı
Erol - tebrikler yusuf bey, inş ziyaret edicem.
Kartepe - Sessizlerin sesi olmak güzelde duyması gerekenler duyarmı?
Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.