Kılıçdaroğlu, CHP’nin değil muhalefetin lideri

KEMAL Kılıçdaroğlu, CHP’nin değil, Türkiye’deki muhalefet hareketinin lideri…

O muhalefet ki;

Örneğin İstanbul’da tarihin en yüksek oyuyla bir ismi belediye başkanı seçtirdi.

Yıllar önce, “CHP’nin adayı İstanbul’da yüzde 55’e ulaşacak” deseler herhalde kimseler inanmazdı.

Ama CHP’nin adayı ulaştı.

Ve bu olağanüstü oy oranından üç sonuç çıktı:

Bir: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasete başladığı yerde mağlup oldu.

İki: AK Parti’nin demokratik bir seçimle gideceği algısı muhalefet kesiminde oluştu.

Üç: AK Parti pratik olarak iktidardan uzaklaştı.

***

Yıllar sonra Türk siyaset hayatı yazıldığında ya da konuşulduğunda içinde yaşadığımız yılların sayfaların ciddi bir bölümünü kapsayacağı, cümlelerin çoğunu içereceği bir gerçek…

Çünkü Kılıçdaroğlu son birkaç yıldaki adımlarıyla sosyolojiyi parçaladı.

Düşünün;

İYİ Parti Türkçü bir parti…

Ve CHP, Türkçü bir partiyle ittifak yaptı.

Düşünün;

HDP İYİ Partili adayların karşısına aday çıkarsa da CHP’li adayların olduğu yerlerde CHP’yi destekledi.

Aynı masada oturmayacak siyasi yapılar aynı adaya oy verdi.

Şu bir gerçektir:

Kılıçdaroğlu, son yılların en başarılı lideridir…

Ve bu başarı, partisi için değil, muhalefet içindir.

***

Bakınız kolay değil;

Türkiye’deki siyasi hareketleri üst üste yazalım…

Ülkücülük…

Milli görüş…

Merkez sağ…

Ve, ağırlıklı olarak Kürt kökenli vatandaşların olduğu partiler…

İşte Kılıçdaroğlu’nun yönettiği CHP, bu hareketlerin tamamının buluşma noktası oldu.

Bugün eminim ki Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu ile haftada bir görüşüyordur Kılıçdaroğlu…

***

CHP’nin kurultayı var bugün…

Öncelikle CHP’li delegeler “Biz ne istiyoruz?” sorusunu yöneltmeliler kendilerine…

“İktidar olmayı mı?”

“AK Parti’ye karşı 2023 seçimlerini muhalefetin kazanmasını mı?”

Eğer “iktidar” diyorlarsa şu gerçekle yüzleşmeliler:

Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP iktidar olmaz…

Hatta bir sonraki seçimlerde yüzde 20 bandına da inebilir.

Fakat Kılıçdaroğlu’nun yönettiği muhalefet örgütlenmesi 2023’te AK Parti iktidarına son verebilir.

Bunun provası yerel seçimlerde yapıldı…

Aynı yöntemle genel seçimlerde de başarı sağlanabilir…

CHP’liler bir CHP’liyi mi destekler?

Bir DEVA’lıyı mı?

Bir AK Parti kurucusunu mu?

Ya da bir İYİ Partiliyi mi?

Bilemem…

Ama şunu bilirim:

Kılıçdaroğlu, CHP’nin değil, muhalefetin lideri…

Yüzde 30’un bir

kıymeti var mı?

PARLAMENTER sistem olsa haklı olabilirler…

Elbette ki bir parti genel başkanının “ülkeyi yönetme iddiası” olmalı… Bu iddianın karşılık bulacağı yer de başbakanlık…

Fakat artık başbakanlık yok… Başbakanlık olmadığı için de bazı CHP’lilerin “CHP’nin başındaki kişi cumhurbaşkanı adayı olmalıdır” sözünün bir karşılığı yok.

Neden mi?

Çünkü yüzde 50 artı 1 gerekliliği nedeniyle sizin dışınızdaki etmenleri de hesaba katmalısınız.

İttifak yaptığınız ya da yapacağınız partilerin görüşü…

Çıkacak adayın rakibi karşısındaki siyasal konumu…

Var mı öyle, “Ben CHP lideriyim, aday olacağım” demek… Dersen, yüzde 30 alıp köyündeki evinin yolunu tutarsın…

Diyeceğim:

Cumhurbaşkanlığı için artık çok farklı stratejiler devreye girdi.

Bu iş artık bir satranç oyunu…

Farklı stratejilerle nasıl başarı sağlanacağını yerel düzeyde Ekrem İmamoğlu gösterdi.

Bana göre o CHP’liler, İstanbul seçimlerini ve CHP’nin stratejisini analiz edip, “CHP Cumhurbaşkanlığı seçimlerini nasıl yönetmelidir?” sorusunun yanıtını bulsun.

Neyi göremedim?

CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı’dan süreç içinde dolu dolu bir kurultay açıklaması beklerdim…

Örneğin…

“Kocaeli’nin tavrı ne?”

“Kocaeli’nin beklentileri ne?”

“CHP’nin bu yeni sürecinde Kocaeli’nin yeri ne?”

Vesaire…

Açıkçası göremedim…

Özellikle genç siyasetçiler için bazı anlar çok önemlidir…

O anlardaki yaptıkları, yapamadıkları…

Dahası…

Böyle dönemler, genç siyasetçiler için “güçlenme” alanlarıdır.

Yıldızlı, bu süreci daha iyi yönetebilirdi.

Akar ve Derbent

AK Partili milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Haydar Akar’ı ziyaret etti ya…

Akar o ziyarette bir konuyu gündeme getirmiş:

Derbent’teki tren istasyonu…

“Bu sorunu çözelim” demiş…

Neyse ki Derbent’tin yolundaki asfalt sorununu vekillere iletmemiş…

Ya da elektrik direklerinin yer altına alınmaması sorunu…

Şaka bir yana…

Koskoca TBMM Başkanvekili Derbent’teki istasyonu mu konuşur?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mevlüt Soysal - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.



Anket Yerel seçimlerde Derince'de kime oy vereceksiniz?
Tüm anketler