Depremi unutmalı mı yoksa unutmamalı mıyız?

“ENKAZDAN” dedi, “tam altı saat sonra kurtuldum…”

Gülümsedi ardından; gülümseyişi samimi, bir o kadar da acı doluydu. Sanki anlattığı yedi virgül dörtlük bir deprem değil; sanki anlattığı yüzyılın felaketi değil; sanki anlattığı bir gece ansızın ölüme dokunmak değil; sanki anlattığı basit bir zelzelenin ardından kitaplığındaki bir biblonun devrilmesiydi.

Yutkundum…

Yüzüme bakıp, “Hayat devam ediyor işte” dedi. Gözlerini kaçırdı hemen. Kendini toplayıp yeniden yüzüme yerleştirdi gözlerini. Dikkatlice izledim; bu defa hüzün yok, aksine güç vardı

tebessümünde…

***

Gözlerinizi kapatın…

Uyuduğunuz bir saatte altı katlı bir binanın yıkıldığını, sizin de o enkazın altında kaldığınızı düşününün… Saatlerce çırpındığınızı… Ardından da bir köpek havlaması ve ışık… Bir kolunuz kırık, ayağınızı hissetmiyorsunuz, başınız yarık, kalçanız ezik… Yineliyorum: Ayağınızı hissetmiyorsunuz.

Aradan geçen her saniyede nefes alıp verişiniz güçleşiyor. Farkındasınız oksijenin tükendiğinin. Ölümün farkındasınız, evet.

Diyor ki şimdi:

“Hayat devam ediyor.”

Şimdi İzmit, Gölcük, Yalova, yıllar önce bugün uykuya daldıktan birkaç saat sonra yaşadığı felaketi unutmuş gibi…

Şöyle sesleniyorum:

“Sanki o anı yaşamamış da sinemada izlemişsin. Acını hissettirmeden anlatıyorsun. Hâlbuki yaşayan sensin.”

“Hepimiz,” dedi, “o yaşadıklarımızın içinden kendimizi çıkartıp, o felaketi tıpkı bir film gibi, bir efsane gibi anlatıyoruz. Biz yokuz yani içinde… Enkazın altında kalsak da, o enkazın altında kalan biz değiliz.”

“Nasıl?” diyorum. “Nasıl olur bu?”

Çok açık konuşuyor:

“Biz 17 Ağustos’u unutmazsak yaşayamayız. Enkazda kalan hiç kimse, enkazda kaldığını unutmadığı takdirde bir dakika uyku uyuyamaz.”

“Yani” diyorum, “sen hem enkazda kaldın, hem de enkazda kalmadın.”

Onaylıyor, kızgın demire dokunan elinin yanması gibi gerçeğe dokunmanın yakıcılığıyla…

Susuyor.

Susuyorum.

***

Hani bugün “Depremi unutturmayacağız” diye yürüyecekler, açıklama yapacaklar; milletvekilleri konuşacak ya… Depremi yaşayan her kentte etkinlikler düzenlenecek ya… Lakin unutmalıyız depremi… Hatta ve hatta hiç yaşamamış gibi farz etmeliyiz.

Hatırlayana uyku yok çünkü…

Gözlerini kapattığı an, 17 Ağustos 1999’da ölen çocuğu gelir aklına; hatırladığı an, yirmi yıldır kızım demeyen o annenin sesini duyar. Ve toz parçacıklarından gözlerini açamaz.

Çığlıkların arasında kalır sesi… Ölü kokusu duyar. O yeşil ceset torbasının içinde canı gitmiştir çünkü…

***

Şöyle bir bakıyorum da etrafıma; İzmit’te, Gölcük’te, kaç kişinin hayatı tam orta yerinden ikiye bölünmüş. Elli yaşındaki bir kadın, yanındaki dokuz yaşındaki kız çocuğundan şöyle bahsetti örneğin:

“Depremden sonraki çocuğum…”

Önceki?

Onu soramazsınız işte; öncesi ve sonrası vardır buralarda.

O milat günü aileleri paramparça ettiğinden, bir yap-boz yapar gibi yeni parçalar aramaya koyulmuşlardır hayatlarına…

Ölen eşinin yerine bir başka eş bulunmuştur ve acı olan o dur ki, o bir başka eşin karısı ya da kocası da enkazdan çıkamamıştır.

Ardından bir çocuk… İkisinin de çocukları depremde ölmüş.

Siz hiç, “Mustafa’yla evlen istersen, onun eşi ve çocukları da depremde ölmüş,” diyen bir çöpçatan gördünüz mü?

Çöp çatmaz, hüzün satar sanki…

Acılarını unutmak zorunda olanların kentidir İzmit… Gölcük, Yalova…

“Depremi unutturmayacağız” demeyin, unutmazsak, ölürüz.

(Geçtiğimiz yıl, okuyucularla, bu sütunlarda paylaştığım yazı bu. Sizlere, yeniden sunmak istedim.)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mevlüt Soysal - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.



Anket Yerel seçimlerde Derince'de kime oy vereceksiniz?
Tüm anketler