İZMİT’te alkolü mekan sorunu olduğu düşünmem…
Son yirmi yılda, belki de alkollü mekan sayısı belki iki, belki üç katına çıkmıştır…
Ve bu katbekat artış da, AK Parti’ nin yerel yönetim döneminde olmuştur.
Eskiden tek bir sokağa Barlar Sokağı derdik…
Şimdi birkaç sokak bir de Şahabettin Bilgisu Caddesi var…
Kandıra Sapağı’ndan Yeşilova’ya, oradan da Yahya Kaptan’a yürüyün; bir sürü mekan var… Eskiden yoktular…
Kuşkusuz ki bu durum beni rahatsız etmiyor…
Çünkü beni tanıyanlar bilir ki, ben zaman zaman alkollü mekanlara giderim; gizlemem…
Peki, İzmit’te alkollü mekan sorunu yokken, bizler neden birkaç yıldır iki mağdur esnafın küçücük mekanlara başlarını sokamamalarını tartışıyoruz?
Bu mesele neden bu kadar büyüdü?
Bu mesele neden bir türlü çözülmüyor?
Peki, meselenin çözülmemesinde sorumlu kim?
Anlatayım:
***
Yıllardır mağdur edilen bu iki mekanın mağduriyetinin sebebi, tramvay…
Çünkü Şahabettin Bilgisu Caddesi’nden tramvay geçerken üç mekanın içinde yer aldığı bina yıkıldı.
O dönem mağdur olan pek çok esnaf gibi, onlara da söz verildi;
“Sorununuz çözülecek” dendi.
Peki, diğer esnaf…
O da Kocaeli’nin marka değerini yükseltecek bir mekanın işletmecisi… Bir avm’de mekanı kurmak istiyor…
Kurarsa bu kentin niteliğine katkı sunmuş olacak…
İşte bu üç mekanın önüne yıllardır engel koyuluyor…
AK Parti’nin bir kesimi olaya ideolojik yaklaşıyor…
Bir kesim bu ideolojik yaklaşanların peşinden gidiyor…
Sonra mı?
Esnaf mağdur oluyor…
Tramvay nedeniyle binası yıkılan esnaf yer tutmasına, kira ödemesine rağmen mekanına ruhsat alamıyor…
***
Ve son süreç…
Mahkeme diyor ki:
“Bu esnaflar mağdur. Ruhsatı verin…”
Ne mi oluyor?
Ruhsat meselesi AK Parti’nin oylarıyla komisyona havale ediliyor…
Peki, ne olacak?
Nereye kadar gidecek?
Bu insanlara daha ne kadar işkence edilecek?
Merak ediyorum.
***
Çok açık ifade edeyim:
İzmit bu yaklaşımlarla ileriye gitmez…
Ve şunu da belirteyim:
Bu mağduriyetlerin sandıkta bir sonucu olur…
Çünkü İzmit, bu basit sorunları çözemeyen bir il olmamalı…
……………….
Ey iktidar
ülke bu halde!
KIZIMI almaya giderken “Oğlum” dedi birisi; baktım, yaşlıca, başörtülü bir kadıncağızdı.
Utana sıkıla, Başak Ekmek Fırını’nın önündeki ağacın dalına asılmış poşeti gösterdi.
“Şuna uzanır mısın?”
“Tabii ki…”
Uzanıp aldım; içinde ekmek vardı.
Poşeti uzattığım yaşlı kadın dedi ki:
“Bizim evin önünde köpekler var. Onlara vereceğim.”
“Verin tabii ki…”
“Görsen, öyle çoklar ki…”
Bir dakika, iki dakika, üç dakika köpeklerden bahsetti…
“Götüreyim de yesinler…”
“Yesinler tabii ki…”
Yalandı.
İlk defa yalana yeltenmişlerin acemiliği vardı.
Belliydi…
Barizdi…
Kendi yiyecekti.
Ailesi, çoluğu çocuğu, torunu torbası yiyecekti.
***
Ey iktidar…
Ülke işte bu halde!
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.