Kırmızı halı dersi olmayanların hazin sonu

Bu yıl 80'incisi düzenlenen Venedik Film Festivali'nde Türk oyuncularının kırmızı halıda nasıl sınıfta kaldıklarını izledik.

Özellikle kadın oyuncular styling yapmadan bir kırmızı halıda nasıl yürünmesi gerektiğini bilmeden kıyafet seçimleri makyajları ve saçlarıyla hakikaten gözlerimizi kanattılar.

Kimileri reklamlarında oynadıkları sponsor firmaların desteği kimisi ise özellikle festivale davet edilen oyuncular olmak üzere kendi içlerinde de kategorilere ayrıldılar.

Ancak kırmızı halıda yürümek çok başka bir serüven ve oyuncularımıza tavsiyem lütfen bu konularla ilgili ciddi destekler alın.

Öncelikle kıyafetler birbirinden rezalet, başarılı modacılar varken onlarla birlikte yol arkadaşlığı yapıp hem modacının hem oyuncunun kendisini çok iyi temsil edip tanıtma şansı varken seksapaliteden uzak, tüm vücut hatlarını ortada bırakan, dikkat çekmek uğruna poz vermeyi beceremeyen bir grupla karşılaştık.

Özgürlüğün çıplaklık olarak pazarlanmaya çalışıldığı bu dönemde, Türk oyuncularının bu kadar fazla çıplaklıkla yarıştığı bir kırmızı halı gördüğümüzü sanmıyorum.

Oysaki gizemli olabilecek dekoltenin sırta, göğüse ya da sadece bacakta, tek bir noktada toplanacağı bir kıyafetle emin olun gecenin en zarif en asil kadınlarından biri olmaya aday olabilirlerdi.

Ancak görüyoruz ki kırmızı halı tecrübemiz ve dünyaya açılma potansiyelimizi çok fazla görmeyen oyuncular, kendilerini de sergilemeyi ve iyi tanıtmayı beceremediler.

Dilerim bundan sonra böyle bir teklif geldiğinde ya da böyle bir davet aldıklarında, iyi bir modacıyla aylar öncesinden hazırlık yaparlar.

Kırmızı halıda nasıl yürünmesi gerektiği, nasıl poz verilmesi gerektiği, dünya basınının dikkatini çekebilecek hangi hamleleri yapmak gerektiğini iyi çalışırlar. Üzgünüm ama Demet Özdemir, Dilan Çiçek Deniz, Özge Gürel, Melis Sezen ve Hafsanur Sancaktutan dersine iyi çalışmadıkları için sınıfta kaldılar.