Beslenme çantaları boş…  

Bazı yerlerde bir çocuk garip, 2 çocuk rakip, 3 çocuk denge, 4 çocuk bereket, gerisi Allah Kerim derler…

Yukarıdaki satırlardan da anlayacağınız gibi bugünkü mevzumuz hayat pahalılığı ve çocuklarımız…

Ülkemizi yönetenler en az 3 çocuk diyor ama 3 çocuğun maliyeti artık günümüzde çok ama çok yüksek.

Enflasyon aldı başını gidiyor.

Et, süt, yumurta, peynir, kuruyemiş, meyve-sebze, bakliyat…

Bunlar artık hayal oldu.

Asgari ücretli ortalama 7-8 bin liraya çıkan kirasını mı ödeyecek, 10 liradan her gün 3-5 ekmek mi alacak, tencere mi kaynatacak, faturaları mı ödeyecek…

Varın gerisini siz düşünün.

Gözü kapalı çocuk sahibi olanlara hep şaşırmışımdır.

Ama günümüzde bu şaşkınlığım daha da artıyor...

Eğer bu dünyaya bir çocuk getirmeyi tercih etseydim kılı kırk yarardım…

Dünyaya getireceğim çocuğun yemesinden içmesine, kıyafetinden eğitimine, oyun alanından okuyacağı kitaplara kadar tüm detayları düşünürdüm.

Düşünürdüm derken çocuğuma markalı bir yatak odası takımı alıp gelene gidene hava atmak gibi bir derdim yok elbette.

Özel okula yazdırıp etrafa lümpen takılmak gibi de bir derdim yok.

O yüzden yanlış anlaşılmak istemem.

Salt düşüncem çocuğumun sağlıklı bir şekilde yetişmesi ve hayata hazırlanması.

Hayata hazırlarken de özellikle de gıdasından mahrum kalmaması.

Çünkü bugün gelinen noktada artık gıdaya ulaşmak bile çok lüks oldu.

***

Eskiden aileler genelde çok çocuklu olurdu ama çocuklarına doğru düzgün bakabilirdi.

Bugünkü gibi her şey ateş pahası değildi.

Çocukluğumuzun en ucuz yiyeceği peynir-ekmek bugün maalesef lüks sınıfına girdi.

Sağlıklı bir atıştırmalık olan kuruyemiş, altın fiyatıyla yarışır hale geldi.

‘Her ailede en az 3 çocuk olmalı’ diyen iktidarın bu çocukların karnı nasıl doyacak diye de düşünmesi gerekiyor.

TÜİK’e göre 7 milyon 600 bin çocuk dengeli beslenmiyor.

Toplam çocuk sayısı 22 milyon 738 bin 300.

Bu çocukların yüzde 33,7'si yani 7 milyon 662 bin 807’si maddi yoksulluk çekiyor.

TÜİK’in 2022’ye ilişkin Türkiye Çocuk Araştırmasına göre, meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 50, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 33.

Et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise yüzde 12.7.
Anneler çaresiz…

Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ile geçinmeye çalışan aileler, çocuklarını okula aç gönderiyor.

Çocukların beslenme çantası boş.

Okullardan verilen listeye göre, birinci sınıfa giden bir öğrencinin beslenme çantasına; ceviz, fındık, badem gibi kuruyemiş, bir meyve, içecek olarak süt, ayran veya meyve suyu konulması isteniyor.

Vatandaş bunları o beslenme çantasına nasıl koyacak?

Ne acıdır ki günümüzde öğrencilere en azından bir öğün yemek verilmesi gündeme geliyor.

***

Milli Eğitim Bakanlığının 2023 yılı için hazırladığı beslenme kitapçığını internetten açıp okudum.

Ön sözünde; “Okul çağı, büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu, yaşam boyu sürebilecek beslenme alışkanlıklarının büyük ölçüde kazandırıldığı; çocukların yeterli ve dengeli beslenmesi, ilerleyen yaşlarda beslenmeye bağlı oluşabilecek sağlık risklerinin azaltılması (obezite, hipertansiyon, Tip 2 diyabet vb.) ve okul başarısının artmasında (bilişsel fonksiyonlar, akademik beceri vb.) etkili bir dönemdir.

Ayrıca düzenli beslenme çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı büyüme ve gelişmelerinde önemli bir rol oynamakta, bilişsel ve sosyal yönden gelişimlerine katkı sağlamaktadır.

Okullarda sağlıklı beslenme konusunda duyarlılığın arttırılması ve bu konuda yapılan iyi uygulamaların desteklenmesi ile öğrencinin daha iyi düzeylere çıkarılması hedeflenmektedir.

Bu hedef doğrultusunda Bakanlığımızca bir öğünlük ücretsiz beslenme verilmesi uygulaması yaygınlaştırılacaktır…” diye devam ediyor.

12 sayfalık kitapçıkta ayrıca çocuklarının yemek imkanından yararlanması için velilerin imzalayacağı izin belgesi bile bulunuyor.

Ücretsiz yemek uygulaması 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci döneminden itibaren anaokulu ve ana sınıflarındaki tüm öğrencilere yarım dönem uygulandı.

Bu uygulama artık yok.

Oysa alım gücünün çok düştüğü günümüzde bu uygulamaya ihtiyaç var.

Elbette bunları yazıyor olmak istemezdim.

Keşke herkes çocuğunu sağlıklı ve dengeli besleyebilme şansına sahip olsaydı.

Ama maalesef hayat şartları çok ağırlaştı.

Bir şeyi alırken bile 50 kere düşünür olduk.

Çocukların yeterli ve sağlıklı beslenebileceği günlerin yakın olması dileğiyle…