Cüneyd Hoca’ya vize verilmedi, çünkü…

Bu vize konusunu bu sütunlarda sürekli yazdım.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ne Avrupa’dan ne de Amerika’dan vize alamıyor.

Bırakın vize almayı, vize başvurusu için randevu bile vermiyorlar.

Bendeniz bugüne kadar Amerika’ya, Avrupa’ya sayısız kez gittim.

Amerika zamanında bana 10 yıllık vize vermişti.

Şimdi bir arkadaşım vize başvurusu yaptı. 2024 yılının kasım ayına randevu vermişler.

Gelinen nokta çok acıdır.

Türkiye için bir utançtır.

Peki en son ne oldu?

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı, Dünyaca ünlü ürolog ve International Continence Society komite üyeliğine seçilen 5 kişiden biri olan Prof. Dr. Cüneyd Özkürkçügil, Kanada vize vermediği için uluslararası kongrede görev alamayacağını açıklamasıyla birlikte konu Türkiye'nin gündemine oturdu. Birçok haber sitesi konuya değindi ve yüzlerce tweet atıldı. Vatandaşlar, "Böyle durumlarda vizeye bile tabii olmamaları lazım", "Yazık, Kanada'nın kaybı", "Kanada mı suçlu yoksa Ülkeyi vize verilmeyecek seviyeye getirenler mi?" gibi yorumlarda bulundu.

Geçtiğimiz aylarda bir örnek vermiştim:

Uzun yıllardır tanıdığım, hükümete yakınlığıyla bilinen sanayici bir tanıdığım gazeteye ziyaretime geldi.

Sözünü ettiğim kişi bir sanayici.

Aynı zamanda işkolundaki derneğin başkan yardımcısı.

Yakın zamana kadar sık sık yurt dışına iş gezilerine gidiyordu.

Geçenlerde Almanya’dan işkoluyla ilgili bir toplantıya davet edilmiş.

Davetiye, uçak biletleri otel rezervasyonunu da göndermişler.

Sanayici tanıdığımız elindeki belgelerle Almanya İstanbul Konsolosluğu’na vize başvurusu yapmış.

Ve…

Başvurusu reddedilmiş.

Daha önce de bu konuyu dile getirmiştim. Tekrar edeyim:

…

Yurt dışına çıkmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için giderek imkansız hale geliyor. Özellikle de Avrupa ülkelerine gidebilmek için vize almak isteyenler, sürekli reddediliyor.

Ben yıllarca yurt dışına çıktım. Son yıllarda gri pasaportum olduğu için vize sorunu yaşamıyorum. Ama birlikte gittiğim gruplar ve kişiler bu sorunu artık çok daha fazla yaşıyor.

Örneğin:

Geçen yıl 10 Kasım’da Atatürk’ün ölüm yıldönümünde Yunanistan’ın Selanik kentine gitmeyi planlıyorduk.

Bizimkisi küçük bir grup. Bazıları devlet memuru ve yeşil pasaportları var. Benim de gri pasaportum bulunuyor. Yani yeşil ve gri pasaportlular için vize sorunu yok. Ancak bu geziyi organize eden, yıllardır yurt dışına yüzlerce kişiyi götüren arkadaşımızın Schengen vize başvurusu kabul edilmedi.

Böyle bir durumla ilk kez karşılaşan arkadaşımız, hem vize alamadı, hem de vize başvurusu için ödediği paradan oldu.

…

Hadi bizimkisi keyfe keder bir geziydi. Gitmesek de olur…

Ancak Avrupa’ya çok daha önemli nedenlerle gitmek isteyenler, gitmek zorunda olanlar var.

Schengen vizesinde belgelerini tamamlayıp şartları eksiksiz yerine getiren kişilerde dahi ret cevabı alan sayısı giderek artıyor.

Özellikle Almanya için yapılan başvurular 10. madde engeline takılıyor.

Üstelik alınan ret yanıtı başka ülkelere başvuruları da etkiliyor.

Yani;

Vakti zamanında Viyana kapılarından dönen biz Türkler için Avrupa kapıları tamamen kapanıyor.

Bunun tek nedeni, Türkiye’nin mülteci politikasıdır.

Avrupa ve Amerika, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını bir Suriyeliyle, bir Afganla, bir Pakistanlıyla aynı görüyor.

Bu nedenle ne sıradan vatandaş, ne de dünyaca ünlü Türk profesör vize alamıyor.

Ne kadar acı.

Ve ne kadar utanç verici…