Kafelerde başıboş köpeklerin ne işi var?

O sabah kızımla birlikte okula yarım saat erken gittiğimden “ Bir kafede oturup biraz vakit geçirelim” dedim…

Ve bir kafe…

Herkesin bildiği, yabancı ve kahve ağırlıklı bir mekan…

Bir tane kapı var…

Ve fakat o kapıda bir köpek…

Kafeteryaya girmek için köpeğin üzerinden atlamanız gerek… Tek olsam yaparım; fakat kızım var… “Lanet olsun!” deyip başka bir kafeteryanın yolunu tuttum…

Tuttum da… Benzer bir görüntünün olması çok doğal…

***

Örneğin şunu fark ediyorsunuzdur:

Artık kafeteryaların açık alanlarının ortasında köpekler var…

Biri uyuyor…

Biri mama yiyor…

Bazen onlar uzaklardan havlama sesi duyuyorlar ve koşarak, uğuldayarak, havlayarak oradan uzaklaşıyorlar…

İşlerini görüp dönüyorlar…

Geçen gün gazetede şöyle bir haber okudum:

“Vatandaşlar tarafından TBMM Dilekçe Komisyonu'na en çok şikayet edilen konu sahipsiz köpeklerle ilgili oldu. Birçok vatandaş, başıboş köpeklerin toplatılmasını, kısırlaştırılmasını, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılmasını istedi.”

Herhalde hiçbiriniz şaşırmadınız…

Çünkü sahipsiz köpek meselesini bir sorun olarak gören hemen herkes en çok şikayetin bu konuda olduğunu bilir…

Elbette sadece TBMM değil…

Belediyeler de en çok şikayeti bu konuda alıyor…

Geçen gün bir ilçe belediye başkanı bana, “Ayda 200 şikayetin altına düşersek kendimizi başarılı sayıyoruz” demişti…

Yani, ortalama 300…

Bu da demek oluyor ki, her gün ortalama 10 kişi belediyeye bu konuda şikayet gönderiyor…

***

Ben şu kafeterya meselesine yeniden geleyim…

Hadi, sokakları anladık…

Hadi, sokaklardaki bu gelişmemiş kent görüntüsüne alıştık…

Peki, kafeteryalarda sahipsiz köpeklerin ne işi var?

Rahatsız olanlar var…

Korkanlar var…

Hijyen sorunu var…

Bu konuda benim bir önerim var:

Valilik bünyesinde, başta Tarım ve Hayvan İl Müdürlüğü olmak üzere çeşitli birimler, kafeteryaları sahipsiz köpekler noktasında da denetlemeli…

İnsanlar bıktı…

Üç – beş köpek sever yüzünden bu gelişmişlikten uzak tabloları Kocaeli halkı yaşamamalıdır…