Kusura bakma hocam, bu sonuç sana yazar(!)

Yazıma bizlerin şu satırları rahat ve özgür bir biçimde yazmasına olanak sağlayan, Türk’ün ilelebet payidar kalacak Yüce Devletinin Cumhuriyetle taçlanışının 100. yıl dönümü kutlu olsun. Başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Mücadelede bu ülke için canını hiçe sayan tüm yurttaşlarımızın ruhu şad olsun. Bu vatan, yurttaşlar size minnettardır. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE! diyerek başlamak istiyorum..

Dün oynanan Kocaelispor- Gençlerbirliği maçı öncesi stadyuma 3 puanı alacağımızı düşünürek, umut ederek gittim. Takıma inanıyor ve güveniyorum. Nitekim 88'e kadar da skor istediğimiz gibi gidiyordu ancak peş peşe yenen saçma sapan gollerin ardından yine söyleyecek söz bulamadan stadyumdan ayrılmak zorunda kaldık. Peki, peş peşe yenen gollere şaşırdık mı? Ne yazık ki hayır...

Çünkü daha önce Altay ve Bolu maçlarının son bölümlerinde de yüreğimiz ağzımızda maçı izlemek zorunda kaldık, tecrübeliydik yani...

Takım, öne geçtiği maçlarda geriye yaslanma hastalığına sahip. Aslında bu geriye yaslanma hastalığı takımın oyun stratejisi veya psikolojisinden çok, yapılan oyuncu değişiklikleri ile ilgili diye düşünüyorum...

74'te orta saha ikilisi Yusuf Emre Gültekin ve Cihat Çelik'in aynı anda oyundan çıkması ve akabinde Beridze'nin oyundan çıkması, oyuna dahil olan isimlerin yetersizliği sebebiyle takımın geriye yaslanmasına neden oldu...

Daha öncede söyledim, Fofana bu takımın oyuncusu değil. Bizim orta saha ikilimiz belli, bunların yanına basan, mücadele eden Mert Çölgeçen rotasyon oyuncusu olabilir ama Ertuğrul hocanın yerinde ben olsam bu oyuncuların Allah göstermesin kolu bacağı kopmadığı sürece Fofana'ya forma vermem...

Her maç ezberlenen oyun düzeni ve yapılan oyuncu değişiklikleri, rakibe karşı elimizi zayıflatıyor. Bir de üzerine basit bireysel hatalar eklenince hayal kırıklıkları kaçınılmaz oluyor...
Harun Tekin, Kocaelispor’a gelirken de kafalarda soru işaretleri yaratan bir isimdi. Zaman zaman başarılı kurtarışlar yapsa da kalede güven vermiyor ve çok basit hatalar sebebiyle kalesinde saç baş yoldurtan cinsten goller yiyor...

Onun ardında bekleyen Gökhan Değirmenci yine tecrübeli bir isim ve geçtiğimiz sezon performansı ile şampiyonluğun önemli isimlerinden biri oldu ancak bu sezon Harun'un arkasında hiç forma şansı bulamadı. Taraftarlar da Gökhan'ın şans bulmasını istiyor ve Harun'a katlanılmasına anlam veremiyor. Tabiki oyuncularla sürekli iç içe olan isim teknik direktör Ertuğrul Sağlam, ancak bazen dışarıdan bir objektif bakış da gerekiyor. Ertuğrul hocanın hem kamuoyunun hem de taraftarların sesine artık kayıtsız kalmayacağını ve bu sese kulak vereceğine inanıyorum...

Çok basit önlem alınabilen ve oyun planı kolayca çözümlenebilen bir takım olduk. Alternatif oyun planı ve oyun stratejisine sahip olmamız gerekiyor. Yoksa çok daha kritik maçlarda çok önemli puan kayıpları kaçınılmaz olacaktır. Bunun üstesinden gelecek olan isim yine Ertuğrul Sağlam. En kısa sürede toparlanmalı ve bu konu ile ilgili reaksiyon almalı. Takım bu konumdayken daha kötü senaryolar ile karşılaşmak kimse istemiyor. Herkes sorumluluk almalı ve gerekeni yapmalı...