Kadın cinayetleri korku filmi gibi!

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri Türkiye’nin gündeminden düşmüyor. Yıllar önce Münevver Karabulut cinayetiyle sarsılan ülkemiz, bu kez bir başka genç kızın vahşice öldürülüp paramparça edilmesine tanık oldu.

…

Antalya’da beş gündür kendisinden haber alınamayan Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Azra’nın hayatı bir caninin ellerinde son buldu.

Azra Gülendam iş görüşmesi için gittiği Mustafa Murat Ayhan tarafından önce tecavüze uğradı sonra vahşice katledildi. Cani eğitimli. İnşaat Mühendisi…

…

Azra kullandığı sosyal medya hesabına aylar önce şöyle yazmıştı: “Adına sevgi dediğin bağnazlığın bir gün evimizden bir can alacak ve herkes gibi bizi de sonradan koruyacaklar, her şey bittikten sonra kıymetli olacağız herkes gibi…”

Adeta başına gelecekleri biliyormuş gibi…

…

Ben çocukken, gazeteler vardı, ama üçüncü sayfa haberleri yoktu. Gazetelerin birinci sayfalarında bir cinayet haberi varsa, bu çok ünlü bir siyasetçinin, işadamının, sanatçının öldürülmesiydi. Ünlü isimlerin dışında gazetelerde cinayet haberine rastlayamazdınız.

Ama aynı yıllarda ünlü olmayanların cinayet haberlerini teksir makinesiyle çoğaltılmış tek sayfalık bültenler halinde destancılar bağıra bağıra sokak aralarında satarlardı. Mikrofonlu bir teybi boyunlarına asarlar mahalle mahalle dolaşırlardı:

-Anasını kesen

-Babasını delik deşik eden

-Oğlunu boğan

Ve daha nice vahşi aile içi cinayetler tek sayfada toplanmış bir bülten halinde destancılar tarafından satılır ve büyük ilgi görürdü.

…

Yani;

Cinayetler… Aile içi cinayetler… Kadına yönelik şiddet ve cinayetler eskiden de vardı.

Ama eskiden iletişim araçları TRT Radyosu ve tek kanallı TRT Televizyonu ile dört beş gazeteden ibaretti.

Şimdi öyle mi?

Cepten, netten, tabletten…

Dünyanın öbür ucundaki olaylardan anında haberdar oluyorsunuz.

Sonra, sosyal medya var.

Anında yorum yapabiliyor, başkalarına iletebiliyor, bir forum oluşturabiliyorsunuz.

Gazi Parkı eylemi de cep telefonları üzerinden, internetten, sosyal medyadan organize edilmedi mi?

…

Cinayetler hep vardı dedik.

Ve hep var olacaktır diyoruz.

Toplum olarak ileri eğitim seviyesine ulaşmadan,

Halkın alım gücü yükselmeden,

Ekonomik önlemler alınmadan, vatandaş yakasını bankalardan, tefecilerden kurtarmadan bu cinayetler önlenemez.

…

Kadın düşmanlığından beslenen bu düzen, Azra’yı ve onun gibi pek çok kadını koruyamadı, koruyamaz.

Aksine, devamlılığını sağlamak için gericilikten güç alan sömürü düzeni, kadına yönelik her türlü şiddeti ve kadın cinayetlerini meşru kılmaktadır, kadınlarımızın canını alan canilerin zihniyeti sömürü düzeninden bağımsız düşünülemez.