Zaten iki yıldan fazla pandemi yaşanmıştı. Türkiye dahil tüm ülkeler salgından olumsuz etkilendi. Can kayıpları, işgücü kayıpları ve ekonomik kayıplar oldu.
Pandemi bitti. Bu kez gıda fiyatları en az yüzde 25 arttı. Yetmedi, petrol fiyatları tırmanışa geçti.
Gelişmiş Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri, bu dalgalanmalardan en hafif şekilde etkilendiler. Çünkü ekonomileri güçlü. Paraları değerli.
Ama bizim gibi iki yakası bir türlü bir araya gelmeyen ülkeler perişan.
Sonbahardan bu yana Türkiye’de fiyatlar durmaksızın artıyor. Özellikle gıda fiyatları artık erişilebilir olmaktan çıktı.
Bu yetmiyormuş gibi şimdi de sıvı yağda büyük bir kaos yaşanıyor. Beş litrelik yağın fiyatı 200 lira oldu ve raflarda bulunmuyor.
Hükümet temsilcileri yağ stoklarımız sağlam dese de, artık hükümete de kimse inanmıyor.
Herkesin evinde hali hazırda en az 20 litre yağ stoku olduğunu düşünüyorum.
Yağa zam geleceğinden değil.
Yağsız kalmamak için!..
Hükümet yağ stokumuz yeterli diyor.
Madem öyle.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin beş litrelik yağını 92 liradan Derince’deki ofis binasında küçücük bir kulübeden satacağınıza, geniş bir yelpazede seyyar araçlarla satın. Devletin Kooperatif Marketine Sayın Cumhurbaşkanı gidip alışveriş yapmıştı. Bu marketlerin sayısını bine çıkarın talimatı vermişti. Buyurun 92 liradan Kooperatif Marketlerde beşlik yağ satın.
…
Bir de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin halk ekmek fabrikası kurma girişiminden söz ediliyor.
Nasıl yapalım, nerede yapalım, falan filan.
Halk Ekmek Fabrikası kuracaksanız.
24 saatte kurarsınız.
Yeter ki isteyin.
Eveleyip gevelemeyin.
Fırıncı lobisine rağmen Halk Ekmek Fabrikası kurabilir misiniz?
Hiç sanmıyorum.
Bunu Sefa Sirmen bile başaramamıştı.
…
Aslında mesele, sıvı yağ, ucuz ekmek meselesi değildir.
Fiyat dediğiniz görecelik bir kavramdır.
Sizin bir ekmek için pahalı bulduğunuz 3 lira, bir başkası için 3 kuruş bile değidir.
Sizin pahalı dediğiniz et, süt, peynir, bir başkası için çok ucuzdur.
Bütün mesele, alım gücüdür.
Alım gücünüz yüksek ise, petrolün varil fiyatı sizi ırgalamaz.
Un, buğday, şeker fiyatı sizi bağlamaz.
Bastırırsınız parayı, alırsınız.
Gidip görenler bilir.
Almanya’da, Fransa’da, Belçika’da, İngiltere’de markete girdiğinizde en seçme, en iri ve en lezzetli sebze ve meyveler önünüzde dizilmiştir. Bunların hiçbiri o ülkelerin yerli üretimi değildir. Bastırmıştır parayı, ithal etmiştir.
O sebze ve meyveleri ihraç eden ülkelerden biri de Türkiye’dir.
İhraç malı olamayan, küçük, yamuk yumuk, kaba tabirle dandik ürünler pazaryerlerinde satılır. Üstelik pazarcı alttan çürükleri de doldurur.
Alırsınız.
Çünkü almak zorundasınız.
Türkiye’de dar gelirli olmak işte böyle bir şeydir.
Ve üstelik hala;
2023 yılında uçacağız masalına da inanırsınız!...
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.